Mavigün, toprakları Hacı Bektâş Velî’nin manevi iklimiyle sulanmış Nevşehir- Ürgüp'te.
Mavigün ailesi olarak peri bacalarının yer aldığı Nevşehir ve Aksaray illerindeki doğa gezimize 13 Mayıs Cuma günü saat 21.30’da okulumuzun bahçesinden öğrencilerimizle hareket ettik. Sabaha doğru rotamızda yer alan Aksaray ilindeki Kuzucular Oteli’ne yerleştikten sonra güzel bir kahvaltıyla enerji toplayarak peri bacaları diyarı Nevşehir’e yol aldık. İsmine yabancı tacirler tarafından “Fairy Chimneys” yani peri bacaları denildiği bu bölgenin kalker yapısı sayesinde iklimsel aşındırmayla oluştuğunu rehberimizden öğrendik. Üçhisar Güvercinlik Vadisi’nde ve Göreme Esentepe Panoraması’nda yer alan peri bacalarını kuş bakışı izledik. Hacı Bektâş Velî’nin “Yetmiş iki milleti bir nazarda gör.” sözü gibi bu bölge de tüm yapaylıktan uzak insanların manevi arınma merkezi haline gelmiş.
Kısa bir mola ile Avanos bölgesinin yöresel yemeği olan çömlek kebabını tattıktan sonra taş işçiliği ile yapılmış evlerin eşsiz güzelliğini izleyerek Avanos Paşabağlar Açık Hava Müzesi’ne doğru yol aldık. Bektâş Velî’nin “Araştırmak açık bir sınavdır.” sözü ile baktığımız bu bölge her bakışta bize farklı nazarlar sunan tıpkı yaratıcının mucizesiydi.
Gün boyu yaptığımız bu verimli geziden sonra Aksaray’daki otelimize dönmek üzere Ürgüp bölgesinden ayrıldık. Otelimizdeki tatlı bir uykudan sonra sabahın erken saatiyle Aksaray’ın Güzelyurt ilçesindeki Ihlara Vadisi’ne doğru yol aldık. Vadinin etrafındaki güvercinlikler, mağaralar ve kiliseler burada derin bir medeniyet varlığının işaretçisiydi. Özellikle öğrencilerimizle ziyaret ettiğimiz Kırkdalmatı Kilisesi’ndeki Hristiyan dinine ait çeşitli kutsal siluetlerin yanında “Sultan Mesut” un siluetinin de yer alması bizlere Yunus Emre’nin “Yaradılanı hoş gör yaradandan ötürü.” sözünü hatırlattı. Vahanın ortasında cenneti andıran bu güzel vadinin içinde uzun bir yürüyüşten sonra Derinkuyu Yeraltı Şehri’ne doğru yol aldık. Çeşitli galerilerden oluşan yerin yaklaşık elli metre kadar altına inilen bu mağara bölgenin jeolojik oluşumu sayesinde inşa edilmiş, misyonerler tarafından geçmişte günah çıkarma ve savaşlarda korunma yeri olarak kullanılıyormuş. Mağara gezisiyle buradan ayrılıp Niğde yolu üzerinde Tuz Gölü gün batımını izledikten sonra İstanbul’a doğru yol alarak gezimizi gece 12.45’te okulumuzun önünde sonlandırdık. Başka güzel gezilerde tüm öğrencilerimizle buluşmak üzere esenlikle kalınız.